Barış Pınarı Operasyonu İle İlgili Basın Açıklaması
Bilindiği üzere Türkiye, ulusal güvenliğini ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden terör örgütleri PYD/YPG’ye karşı 9 Ekim 2019 tarihinde “Barış Pınarı Operasyonu” başlatmıştır. Bu operasyonun “Kürtlere karşı” yapıldığı yönünde yerel ve uluslararası medyada yayımlanan yanlış ve asılsız haberler nedeniyle işbu basın açıklaması yapılması gereği hasıl olmuştur.
DEAŞ, PKK/PYD/YPG ve FETÖ gibi birçok terör örgütüyle yıllardır mücadele eden Türkiye, uluslararası alandaki çabalara da destek vermektedir. Bu bağlamda, “DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu”nun üyesi olan Türkiye, silahlı kuvvetleri ile DEAŞ militanlarına karşı sahada aktif olarak mücadele etmektedir. Bugüne kadar 4000’ni aşkın DEAŞ’lı terörist etkisiz hale getirilmiştir.
2017 yılında başarıyla neticelendirilen Fırat Kalkanı Harekatı ve 2018 yılında icra edilen Zeytin Dalı Harekatı’yla DEAŞ ve PYD/YPG teröründen arındırılan 4.000 km²’yi aşkın alanda 360 binden fazla Suriyeli güvenli bir şekilde evlerine dönebilmiştir.
Ancak, Fırat’ın doğusunda sınırın ötesinde konuşlu PYD/YPG terör örgütü unsurlarınca, son iki yılda ülkemize yönelik yüzün üzerinde taciz ve hasmane eylem gerçekleştirilmiştir. Bu bölgedeki PYD/YPG tünelleri vasıtasıyla terör örgütü PKK’ya patlayıcı ve mühimmat kaçırılmaktadır.
PYD/YPG, Suriye içinde ve Suriyelilere yönelik de terör saldırıları düzenlemektedir. Özellikle kuzeybatı Suriye’de 220’den fazla PYD/YPG saldırısı yapılmıştır. PYD/YPG, elinde tuttuğu bazı DEAŞ’lı militanları Türkiye’ye geçmeleri ve buralarda terör eylemi yapmaları karşılığında serbest bırakmaktadır.
PYD/YPG ayrıca, çocuk asker alımı, demografik yapının değiştirilmesi ve kontrolü altındaki alanlarda zorunlu askere alma gibi insan hakları ihlalleri gerçekleştirmektedir. Yerel halk PYD/YPG’nin mezalimi karşısında evlerini terk ederek ülkemize sığınmak durumunda kalmıştır.
Türkiye, sınır ötesinden kaynaklanan terör örgütleri DEAŞ ve PYD/YPG ile daha etkin mücadele etmek amacıyla güvenli bir bölge oluşturulması konusunda müttefiki ABD’yle uzun süre görüşmeler sürdürmüştür.
Ancak, sözkonusu görüşmelerden bir netice alınamayacağı anlaşılınca nihayetinde 9 Ekim tarihinde “Barış Pınarı Harekatı” başlatılmıştır.
Harekatın amacı, yerel ve uluslararası medyada yansıtıldığı gibi “Kürtlere karşı” değil, ülkemiz sınırlarının güvenliğini sağlamak, bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek ve bu suretle Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmaktır.
Harekat, uluslararası hukuk temelinde, BM Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve birliğine saygı temelinde yürütülmektedir.
Daha önceki harekatlarda olduğu gibi,bu harekatın planlama ve icrasında da sadece bahsekonu terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereç hedef alınmakta olup, sivil halkın zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir alınmaktadır.
Harekat, terör unsurları bu bölgeden temizlenene, sınır güvenliğimiz tesis edilene ve Suriye halkı PYD/YPG ile DEAŞ zulmünden kurtulana kadar devam edecektir.
Harekat ayrıca, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin BM kurumlarının koordinasyonunda güvenli ve gönüllü olarak evlerine geri dönüşlerini kolaylaştırmaya yönelik uluslararası çabaları desteklemeyi hedeflemektedir. Türkiye’nin harekat alanının demografisini değiştirmek gibi bir amacı yoktur.
Türkiye’nin terörle mücadeleye dönük çabaları, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır.
Suriye’de DEAŞ’a karşı sahada göğüs göğüse mücadele veren tek ülke olan Türkiye, “Barış Pınarı Operasyonu” çerçevesinde sözkonusu mücadelesini de sürdürecektir.
Türkiye, ulusal güvenliğini ve uluslararası istikrarı tehdit eden terör örgütlerine karşı yürüttüğü haklı mücadelesinde doğal olarak müttefiki olan NATO ve Avrupa ülkelerinin desteğini görmeyi arzulamaktadır.
