Türk İnisiyatifi Nürnberg’in (TİN) Çeşme Lokantası’nda verdiği iftar yemeği büyük ilgi gördü. Kadir Gecesi’ne rastlayan programa, Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Nürnberg Büyükşehir Belediye Başkanı Marcus König, SPD’li Bavyera milletvekili Arif Taşdelen, Belediye Uyum Meclisi Başkanı İlhan Postaloğlu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve üyeleriyle birlikte çok sayıda davetli ile Ukraynalı misafirler de katıldı.
PROGRAM, Din Hizmetleri Ataşesi Fuat Gencebay’ın Kur’an-ı Kerim okumasıyla başladı. TİN sözcüsü İsmail Akpınar’ın selamlama konuşmasından sonra kürsüye çıkan Nürnberg Büyükşehir Belediye Başkanı Markcus König, bugün Ukrayna’da yaşananların aynısının İkinci Dünya Savaşı sırasında Nürnberg’de yaşandığını söyledi. Kentin bomba yağmuruna tutulduğunu hatırlatan König, şöyle konuştu: “60 yıl önce işçi sözleşmesi çerçevesinde Almanya’ya ve özelikle de Nürnberg’e gelen Türk dostlarımız ülkemizin ve kentimizin yeniden kalkınmasına büyük katkı sağladı. İkinci ve üçüncü nesil de fayda sağladı. Onun için birinci nesil adına burada bulunan TIM e.V. Başkanı Kamile Erdemir ve gazeteci Taner Tüzün’e huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Nürnberg halkının yaklaşık yüzde 50’si göçmen kökenli. Arkadaşlarımızla iftarda bir arada olmaktan çok mutluluk duymaktayım. Ayrımcılık yapmadan, biz, hepimiz Nürnbergliyiz. Nürnberg renkli ve renkli kalacak.”
‘ÇOK ÜZÜCÜ BİR DURUM’
SPD milletvekili Arif Taşdelen de şunları söyledi: “Aramızda bulunan Ukraynalıların savaş nedeniyle ülkelerini terk etmeleri çok üzücü bir durum. SPD’liler olarak kendi aramızda konuşuyoruz ve istişarede bulunuyoruz. Biliyoruz ki, onlar bir gün savaş nedeniyle kaçmak zorunda kaldıkları ülkeleri Ukrayna’ya geri dönecekler. Ama burada oturanların büyükleri de 60 yıl önce biraz para kazanıp tekrar Türkiye’ye geri dönme hayaliyle Almanya’ya geldiler fakat hayatta olanların çoğu burada yaşamakta. Çünkü onları bağlayan evlatları ve torunları burada yaşamakta. Uyum politikamızı tekrar gözden geçirmeliyiz. 6 ay kalacaklar diye plan yaparken bakarsınız daha fazla kalırlar. Onun için özellikle de çocuklar için daha düzgün bir uyum politikası geliştirmeliyiz. Çünkü 3-4 yıl okula gitmiş ve buraya uyum sağlamış çocukları buradan koparmak çok zor olur.”
